
Endymion İle Ay Tanrıçası Selene’nin Sonsuz Aşkı
Endymion, Latmos (Beşparmak) Dağında yaşayan genç ve yakışıklı bir çobanmış. Latmos Dağı’nda sürülerini otlatır, kavalından dökülen ezgileriyle doğayı şenlendirir, akşam olunca da Bafa Gölü’nün kenarındaki mağarasında dinlenir, uyurmuş. Bu ıssız dağlarda Endymion’u Ay Tanrıçası Selene dışında kimsecikler görmezmiş. Selene’nin Bafa Gölü’nün ışıltılı sularından her akşam gökyüzüne doğru yükselerek, Latmos Dağı’nı ışıklarıyla kucaklamasını izleyen çoban Endymion, bu güzelliğe âşık olmuş.

Selene de kimi zaman kavalına can verişini dinleyerek, kimi zaman da ıssız dağın yamaçlarındaki mağarasında yatışını izleyerek, bu yakışıklı gence gönlünü kaptırmış. Geceleri Endymion uykuya daldığında sessizce yanına gelir, onu severmiş.
Selene ile Endymion’un her gece yenilenen sonsuz sevgileri mitolojik tanrıların tanrısı Zeus’un pek hoşuna gitmiş, Latmos Dağı’nın yoksul çobanına bir armağan vermek istemiş ve dile benden ne dilersen demiş. Endymion da aşkı Selene ile hep birlikte olabilmek için sonsuz bir uyku dilemiş.
İşte o gün bugündür Ay tanrıçası Selene, Latmos Dağı’na aşkla dokunur, ışıltısıyla Bafa Gölü’nü gümüş bir tepsi gibi parlatır. Selene ve Endymion’un aşkı, şair Sappho’dan beri antik şiirin en bilinen konularından biridir ve bu konu, Roma Dönemi’nden günümüze kadar mozaik, heykel, resim gibi pek çok farklı sanat dalında yer bulmuştur.
